Değerli okurlarımız,

Makine ihracatındaki durgunluğu aşmak için sektörün çabaları tüm hızıyla sürüyor. Makine imalat sanayisi konsolide verilerine göre, ocak-nisan döneminde serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı yüzde 0,8 gerileyerek 8,9 milyar dolar oldu. İhracatı miktar bazında yüzde 6 azalan makineciler, ortalama birim fiyatlarını yüzde 5,6 artırarak kayıplarını telafi ederken, yıllıklandırılmış verilere göre ihracat da yüzde 0,6 artışla 28,3 milyar dolar oldu.

Tarihinin en durgun dönemlerinden geçen Almanya’ya bu süreçte 1 milyar dolarlık makine ihraç eden Türkiye’nin Makinecileri, makine ihracatımızda üçüncü sırada bulunan İtalya’ya da yüzde 14,5 artışla 400 milyon dolarlık makine ihraç Nisan ayında en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülkeden sadece Almanya, Rusya ve Fransa’da daralma olurken, diğer yedi ülkede yüzde 3,9 ila yüzde 37,5 arasında artışlar görüldü.

Küresel büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edildiği bu dönemi değerlendiren MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu da “ABD-Çin arasındaki ticaret görüşmelerinin olumlu patikaya girmesi belirsizliklerin etkilerini hafifletebilir. Stratejik sektörlerin değer zincirlerinde kritik rol oynayan ham madde ve elementlerin tedarikinde Çin’e olan bağımlılık, Batı’nın daha temkinli ve uzlaşmacı bir tutum benimsemesine zemin hazırlayabilir. Almanya’nın artan sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı stratejilerini yakından takip ederek, enerji verimliliği yüksek, düşük karbon ayak izine sahip ve dijital dönüşüme uyumlu çözümler geliştirmemiz önemli.” değerlendirmesinde bulunuyor. Küresel ekonomi ve ticarete ilişkin görüş ve beklentilerin her an değiştiği bir ortamda geleceği planlamak elbette çok zor. Bununla birlikte rekabet de giderek zorlaşıyor. Ülkeler iç pazarlarını korumaya alırken, sürdürdükleri ekonomi politikalarıyla küresel ekonomiden en büyük payı almak için yarışıyorlar. Bu aşamada Dünya Rekabetçilik Endeksi gibi çalışmaların sunduğu veriler de gelecek stratejilerinin belirlenmesinde önemli bir görev üstleniyor.

Biz de Moment Expo’nun bu sayısında, “Kapak” sayfalarımızda, PwC Türkiye’nin Dünya Rekabetçilik Endeksi verilerinden hareketle hazırladığı “Türkiye’nin Küresel Rekabetçilik Seyri” başlıklı rapora odaklandık. Rapordaki veriler bize, Türkiye’nin ekonomik performans sıralaması yükselirken kamu yönetimi verimliliğinde aşağı yönlü bir görünüm izlendiğini söylerken, rapor kapsamında Türkiye’nin rekabetçiliğini artırmak için ekonomik, siyasi ve hukuki zemin ön koşul olarak alınarak politika önerileri de sunuluyor.

MAİB Danışmanı Alper Karakurt’un “Daha az çalışmak istiyorsak çözüm belli: Verimlilik” başlıklı makalesinde ise küresel kazananalar kulübünde olmak için ne yapmamız gerektiğinin tüyolarını okuyabilirsiniz. Alper Karakurt makalesinde, “Daha çok büyümek için daha çok mu çalışmalıyız?” sorusuna odaklanıyor ve Eurostat ile Dünya Rekabetçilik Endeksi verilerinden hareketle, verimlilik kavramının neden tüm sistemlerin, yönetimlerin merkezinde olması gerektiğinin altını çiziyor.

Sağlıklı günler ve keyifli okumalar diliyorum,