SRİ LANKA İSMİ, SANSKRİTÇE “MUTLULUK” YA DA “KUTSALLIK ADASI” ANLAMINA GELİYOR. KUTSAL HİNDU DESTANI RAMAYANA’YA KONU OLAN SRİ LANKA, COĞRAFİ ŞEKLİNDEN DOLAYI “OKYANUSUN İNCİSİ” OLARAK DA ANILIYOR. BİR DÖNEM SAHİP OLDUĞU DOĞAL ZENGİNLİKLERİYLE GÖZDE OLAN ADA, AYNI ZENGİNLİK NEDENİYLE ASIRLAR SÜREN SÖMÜRGE DÖNEMİ DE YAŞADI. 1972’DE ELDE ETTİĞİ BAĞIMSIZLIĞIN ARDINDAN BU KEZ DE KANLI İÇ ÇATIŞMALARDA YILLARCA HARAP OLAN SRİ LANKA, YAKIN DÖNEMDEKİ EKONOMİK ÇÖKÜŞTEN ÇIKIŞ İÇİN KAPSAMLI POLİTİKALAR UYGULAMAYI SÜRDÜRÜYOR. ÜLKENİN TÜRKİYE İLE OLAN TİCARETİNDE İSE MAKİNE SEKTÖRÜNÜN ÖNEMLİ BİR PAYI BULUYOR.
Batı Asya ile Güneydoğu Asya arasındaki ana deniz rotaları üzerinde yer alması ve derin doğal limanları nedeniyle, antik İpek Yolu üzerinde önemli bir stratejik durak olan Sri Lanka, 133 yıl İngiliz egemenliğinde kaldıktan sonra 1948 yılında bağımsızlığını kazandı. 1972 yılına kadar İngiliz Uluslar Topluluğu üyesi bir dominyon (Seylan Dominyonu) olarak tanınan ülke 1972’de ise adını Sri Lanka Cumhuriyeti olarak değiştirdiğini ilan etti. Coğrafi şeklinden ve konumundan dolayı eski dönemlerden beri “Hint Okyanusu’nun İncisi” olarak adlandırılan ülke aslen, antik dönemlerden beri doğal kaynakları ve zengin faunası nedeniyle her zaman göz önündeydi. Kutsal Hindu Destanı Ramayana’ya konu • 50 olan toprakların günümüz Sri Lanka’sı olduğu düşünülürken, adadaki antik yerleşimlerin zenginliği de bu savı doğrular niteliktedir. Her ne kadar ülkenin ismi “Kutsallık/Mutluluk Adası” olarak tercüme edilse de ne yazık ki Sri Lanka’nın tarihi her zaman mutlu dönemlerden bahsetmiyor. Geçmişinde uzun bir sömürge dönemi bulunan ülkenin İngiliz Uluslar Topluluğu’ndan ayrılışının ardından neredeyse 30 yıl süren iç çatışmalarda 60 bin ila 100 bin insanın hayatını kaybettiği de bağımsız kuruluşlarca dile getiriliyor. Günümüzde tarım ekonomisinden sanayi ekonomisine geçme çabalarını artıran ülke, halen en değerli ihraç ürünlerini de tarımsal kaynaklarından elde ediyor. Seylan çayı, zengin kahve plantasyonları ve kauçuk mamulleri ile bu segmentlerde halen önemli bir oyuncu olmayı sürdüren Sri Lanka, Asya ve Afrika arasındaki stratejik konumuyla küresel lojistik operasyonlar için önemli bir merkez olmaya da devam ediyor.
TARİHİNDE HEM ZENGİNLİK HEM SAVAŞ VAR
İslam tarihi kaynaklarında önce Serendib, daha sonra da Seylan adıyla tanınan Sri Lanka’nın bugünkü sakinleri, MÖ 5’inci yüzyılda Kuzey Hindistan’dan gelip bölgeye yerleşen Hint-Ârî ırktan Sinhalalar ve MÖ 3’üncü yüzyılda Güney Hindistan’dan gelen Dravidyen Tamillerdir. Zamanla ada toplumu, Hint kültürüne yakın fakat ondan farklı bir kimlik ve kültür oluşturmuştur. MÖ 3’üncü yüzyılın sonlarında adanın kuzeyinde kurulan Sinhala Krallığı bölgede Budizm’i yaymış ve varlığını yüzyıllar boyu devam ettirmiştir. 10’uncu yüzyılda Güney Hindistan’daki Tamil Krallığı tarafından yıkılan devlet, 11’inci yüzyılda yeniden hakimiyeti ele geçirmiş ve en parlak devrini 12’nci yüzyılda yaşamıştır. Sonraki yüzyılda Güney Hindistan’dan gelen yeni Tamil göçleriyle krallık eski gücünü kaybetmişse de varlığını bir süre daha sürdürmüştür. Bununla birlikte adanın orta kesimlerinde yine Sinhalalar tarafından ayrı bir krallık daha kurulmuştur. Sahip olduğu jeostratejik konum sebebiyle yüzyıllar boyunca uluslararası ticaret güzergâhında önemli bir rol üstlenen Sri Lanka, 16’ncı yüzyılın başlarında Portekiz tarafından sömürgeleştirilmiş, 17’nci yüzyılın ortalarında ise Tamillerle iş birliği yapan Hollanda adadaki asıl Batılı güç haline gelmiştir. 1802’de ise Sri Lanka’nın hâkimiyetinin Birleşik Krallık’a devredildiğini görüyoruz. 16 ve 17’nci yüzyıllarda tarçın üretiminde iyi bir konumda olan Sri Lanka, 18’inci yüzyıldan itibaren çay, kahve, kauçuk ve Hindistan cevizi üretiminde de önemli bir üretim kapasitesine kavuşmuştur. 1931 yılında, İngiliz sömürge toprakları içerisinde ilk kez uygulanan bir yöntemle özerkliği tanınan Sri Lanka, 1948 yılında ise Seylan adıyla İngiliz Milletler Topluluğu içinde bağımsızlığını kazanmıştır. Ancak bağımsızlıkla birlikte adadaki Sinhala ve Tamil toplulukları arasındaki gerilim artarken, bu gerilim 1980’li yıllarda iç savaşa dönüşmüş ve 30 yıla yakın süren çatışmalarda 100 bine yakın insan hayatını kaybetmiştir.
TARIM ÜRÜNLERİYLE TANINIYOR
IMF verilerine göre, satın alma gücü paritesi açısından Sri Lanka'nın kişi başına düşen GSYİH'si Güney Asya’daki en yüksek ikinci seviyededir. 19 ve 20’nci yüzyıllarda Sri Lanka, tarçın, kauçuk ve Seylan çayı üretimi ve ihracatıyla ünlü bir tarım ekonomisi olurken, İngiliz yönetimi altındaki modern limanların geliştirilmesi, adanın bir ticaret merkezi olarak stratejik önemini de artırdı. 1948'den 1977'ye kadar sosyalizm, hükûmetin ekonomik politikalarını güçlü bir şekilde etkilerken, bu dönemde sömürge plantasyonları dağıtıldı, sanayiler kamulaştırıldı ve bir refah devleti kuruldu. 1977'den itibaren serbest piyasa ekonomisine geçilen ülkede halen çay, kauçuk, kahve ve şeker gibi tarım ürünlerinin üretimi ve ihracatı önemini korumaya devam ediyor.
DIŞ TİCARETİNDEKİ DENGESİZLİK EKONOMİK BÜYÜMEYİ GÖLGELİYOR
Sri Lanka ekonomisi, büyük ölçüde ticarete dayalı bir yapıya sahiptir. Toptan ve perakende ticaret, iç pazardaki ürün ve hizmet ticaretiyle dış ticareti kapsar. İmalat sanayisi GSYİH’nin yüzde 25’ini karşılarken, ulaştırma, iletişim, mali hizmetler ve turizmi kapsayan hizmet sektörü ise GSYİH’nin yaklaşık yüzde 67’sini oluşturur. Sanayi sektörü içinde de imalat sanayileri toplam üretimin yüzde 61’ini karşılayarak başı çeker. Madencilik, elektrik, su ve inşaat alt sektörleri de sanayi sektörü altında yer alır. İmalat sanayisinde üretimin büyük bir kısmı özel sektöre ait ihracat odaklı tesislerde gerçekleştirilirken, bu sektörlerde tekstil ve hazır giyim ön plana çıkar. Ayrıca, gıda ve içecek, kimyasal ürünler ve kauçuk ürünler de önemli üretim kalemleri arasındadır. Tarım sektörünün ekonomideki payında azalma görülmekle birlikte, başta çay üretimi olmak üzere ülkede istihdamın yüzde 30’dan fazlası hâlâ tarım sektöründen karşılanmaktadır. Sri Lanka'nın dış ticaret verilerine baktığımızda, 2023’te ihracatın düşüş eğiliminde olduğunu, ancak ithalatın da azalmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu durum, ülkenin mevcut ticaret açığının daha da daralmasını sağlarken, genel olarak Sri Lanka'nın dış ticaret verileri, ülkenin ekonomik yapısında ithalat bağımlılığının yüksek olduğunu ve ihracatın bu bağımlılığı dengelemekte yetersiz kaldığını bize söylüyor. İthalatın azalması, ticaret açığının daralmasına katkı sağlasa da bu durum sürdürülebilir ekonomik büyüme için yeterli görülmüyor. Uzmanlar, her ne kadar hızlı bir büyüme eğilimi gözleniyor olsa da ülkenin dış ticaret politikalarını gözden geçirmesi ve ihracatı artırmak için yeni stratejiler geliştirmesi gerektiğinin altını çiziyor. Aynı zamanda, ithalat bağımlılığının azaltılması yönündeki çabaların devam ettirilmesi de uzun vadede ekonomik istikrarın sağlanması açısından kritik önem taşıyor. Sri Lanka’nın ihracat performansında genel olarak bir düşüş eğilimi gözlense de başta makine olmak üzere bazı segmentlerde dikkate değer artışlar yaşandığına da şâhit oluyoruz. Ayrıca, geleneksel ihraç ürünlerinin rekabet gücünü artırmak ve yeni pazarlara açılmak da Sri Lanka'nın ihracatını sürdürülebilir bir şekilde artırmak için önem arz ediyor. Sri Lanka'nın ithalat verileri ise enerji, sağlık ve gıda sektörlerinde artan ihtiyaçlara işaret ediyor. Eczacılıkla ilgili ürünler, mineral yakıtlar, makineler ve şeker gibi kategorilerde dikkat çekici artışlar yaşanırken, elektrikli cihazlar, pamuk ve plastik ürünler gibi kategorilerde azalmalar yaşanıyor. Bu veriler, Sri Lanka'nın ithalat kalemlerindeki değişikliklerin ülkenin ekonomik ve endüstriyel ihtiyaçlarına ve küresel tedarik zincirlerindeki değişikliklere yanıt verdiğini gösterirken, yerel üretimin artması ve bazı ürünlerdeki ithalat bağımlılığının azalması da uzun vadede ülkenin ekonomik dengesini sağlamada önemli rol oynayabilir.
BÖLGESEL GELİŞMELER DIŞ TİCARETİ YÖNLENDİRİYOR
Sri Lanka'nın 2021, 2022 ve 2023 yıllarına ait ithalat verileri, ülkenin uluslararası ticaretteki dinamiklerini açıkça ortaya koyuyor. Bu dönemlerde Hindistan ve Çin gibi büyük Asya ekonomilerinden yapılan ithalatta önemli düşüşler gözlenirken; Hindistan'da yüzde 30, Çin'de yüzde 12'lik azalışlar dikkat çekiyor. Bu düşüşler, Sri Lanka'nın bu ülkelerle olan ticaret dengesini yeniden gözden geçirme ihtiyacını vurgularken, BAE ve Singapur gibi Orta Doğu ve Asya ülkelerinden yapılan ithalatta ise belirgin artışlar görülüyor. Özellikle BAE’de yüzde 64 ve Singapur'da yüzde 20'lik artışlar, bölgesel ticaret ilişkilerinin güçlendiğini ve bu ülkelerin Sri Lanka için stratejik öneme sahip olduğunu da bize söylüyor. ABD’den yapılan ithalatın yüzde 30 artması ise transatlantik ticaretteki potansiyel büyümeyi yansıtıyor. Bu açıdan, genel olarak Sri Lanka'nın ithalat performansının farklı coğrafi bölgelerdeki ticaret stratejileri ve dış ticaret politikalarıyla yakından ilişkili olduğunu söyleyebiliriz.
İKİLİ TİCARETTE DALGALI SEYİR İZLENİYOR
Türkiye ile Sri Lanka arasındaki ticareti incelediğimizde ise ilginç bulgularla karşılaşıyoruz. 2021’de Türkiye'nin Sri Lanka'ya olan ihracatı ve ithalatı arasındaki dış ticaret açığı, dengeli bir noktadayken, 2022’de Türkiye'nin Sri Lanka'ya yönelik ihracatında önemli bir artış yaşandığını görüyoruz. Bu durum, ticaret dengesinin Türkiye lehine iyileştiğini gösteriyor. Ancak 2023 yılına gelindiğinde, Türkiye'nin Sri Lanka'ya ihracatında bir miktar gerileme görülürken, ithalatın arttığı görülüyor. Bu durum, ticaret dengesindeki iyileşmenin kısmen tersine döndüğünü ve Türkiye'nin ithalatının artmasıyla dış ticaret açığının yeniden genişlediğini gösteriyor. Genel olarak, bu veriler Türkiye'nin Sri Lanka ile olan ticaretinin dinamik doğasını ve her iki ülkenin ekonomik koşullarının ticaret üzerindeki etkilerini yansıtıyor. Özellikle, 2022 yılında elektrikli makine ve cihazlar ile makine sektöründeki önemli artışlar, Türkiye'nin bu alanlardaki güçlü ihracat potansiyelini yansıtırken, 2023 yılında bu kategorilerde yaşanan keskin düşüşler, ticaret dengesindeki ani değişimleri ve ihracat performansındaki dalgalanmaları da gösteriyor.
MAKİNE TİCARETİ POTANSİYEL SUNUYOR
Ülkenin ekonomik verileri ve makine özelinde güncel ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Sri Lanka’nın makine ihracatının, 2024’te yüzde 19,6 azalarak 195,9 milyon dolar olarak kayda geçtiğini görüyoruz. Sri Lanka’nın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ise ilk sırada 69,2 milyon dolarla ABD, ikinci sırada 22 milyon dolarla Almanya ve üçüncü sırada 15,4 milyon dolarla Fransa yer alıyor. 2024’te Türkiye, Sri Lanka’dan gerçekleştirdiği makine ithalatında 413 bin dolarla 37’nci sırada yer almıştı. Bu dönemde Sri Lanka’nın Türkiye’ye gerçekleştirdiği 136,8 milyon dolarlık toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 0,3 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Sri Lanka’nın toplam ihracatının 12 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 1,6 pay aldığını da söyleyelim. Diğer yandan, makine ithalatının, 18,6 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 9,2 pay aldığı Sri Lanka’da, 2024’te yüzde 45,1 artışla 1,7 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Sri Lanka’nın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 936,3 milyon dolarla Çin yer alıyor. Listenin ikinci sırasında bulunan Hindistan’dan 238 milyon dolar değerinde makine ithal edilirken, üçüncü sıradaki Almanya’dan 2024’te ithal edilen makinelerin değeri ise 74,7 milyon dolar oldu. Bu dönemde Sri Lanka’nın makine ithalatında 13’üncü sırada yer alan Türkiye’den de yüzde 12,3’lük artışla 15 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Bu veriyle, Sri Lanka’nın toplam 1,7 milyar dolarlık makine ithalatından 2024’te Türkiye’nin aldığı payın yüzde 0,9 oranında gerçekleştiğini; Sri Lanka’nın Türkiye’den yaptığı 120,4 milyon dolarlık toplam ithalat içinde makinenin payının ise yüzde 12,5 olduğunu söyleyebiliriz.
SRİ LANKA İLE TİCARETTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
1. Genellikle ilk tanışmada, el sıkışma yaygın bir uygulamadır. Ancak, Sri Lanka kültüründe daha yaygın olan selamlaşma şekli, elleri birleştirip hafifçe eğilmektir. Bu bir saygı göstergesidir.
2. Sri Lanka’da iş kültürü, hoşgörü, saygı ve hiyerarşi gibi önemli unsurlarla şekillenmiştir. İş ilişkilerinde saygı ve nazik iletişim ön plandadır; karşılıklı olarak hoşgörü göstermek ve anlayışlı olmak iş ilişkilerinde temel bir kuraldır.
3. Hiyerarşi, yaş, deneyim ve pozisyona göre belirlenir ve karar verme süreçleri genellikle üst yönetim tarafından yönetilir.
4. Kişisel ilişkilerin iş dünyasında büyük önemi vardır; iş görüşmeleri sıklıkla kişisel ilişkilerin güçlendirilmesi amacı taşır.
5. Zaman algısı esnektir ve iş görüşmelerinde gecikmeler sıkça yaşanabilir.
6. Modern iş dünyası, özellikle Kolombo gibi büyük şehirlerde dinamik ofis ortamları ve teknolojik gelişmelerle hızla evrilmektedir.
7. Kültürel çeşitlilik önemlidir ve iş ilişkilerinde kültürel hassasiyet göstermek, başarılı iş birlikleri için kritik bir faktördür.
8. Sri Lanka’da işe yönelik eğitim ve yetenek geliştirme de önemli bir rol oynar; çalışanların sürekli olarak eğitilmesi ve geliştirilmesi iş performansını artırmada büyük önem taşır.
9. Sri Lanka’da iş hayatında hediye verme, iş ilişkilerinde önemli bir rol oynar ve karşılıklı saygıyı ifade etmenin bir yolu olarak kabul edilir. Hediyeler genellikle özenle seçilmiş olmalıdır; yerel el sanatları, geleneksel objeler veya yerel lezzetler gibi yerel özelliklere sahip olanlar tercih edilebilir. Hediye verme zamanlaması da önemlidir; genellikle iş birliği başlangıcında, önemli bir anlaşma sonrasında veya özel günlerde verilir. Sri Lanka kültüründe hediyelerin kabul edilme şekli, alıcının önce ısrarla reddetmesi ve ardından kabul etmesi şeklinde olabilir.
Kaynak: Kayseri Ticaret Odası, Sri Lanka Ülke Raporu