1989’DA ÇAVUŞESKU’NUN DEVRİLMESİNDEN SONRA HIZLA DEMOKRATİKLEŞEN VE 2007’DE AB’YE DÂHİL OLAN ROMANYA, HALEN ÇOK SAYIDA EKONOMİK VE SOSYAL SORUNLA MÜCADELE ETMESİNE RAĞMEN, 2010’DAN BERİ AB İÇERİSİNDE EKONOMİSİNİ EN HIZLI BÜYÜTEN ÜLKELERDEN BİRİ OLMAYI SÜRDÜRÜYOR. 2024’TE GSYİH’SİNİ YÜZDE 1,9 BÜYÜTEN ROMANYA’NIN 2025’TE DE YÜZDE 1,6’LIK BÜYÜME SERGİLEMESİ BEKLENİYOR. SON DÖNEMDE, EKONOMOMİK OLARAK RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDAN ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ETKİLENEN ÜLKENİN TÜRKİYE İLE OLAN TİCARETİ İSE ARTIŞ EĞİLİMİNE DEVAM EDİYOR. İKİ ÜLKE ARASINDAKİ GÜÇLÜ TARİHİ VE KÜLTÜREL BAĞLAR, COĞRAFİ YAKINLIĞIN DA ETKİSİYLE, MAKİNE TİCARETİNE DE OLUMLU YANSIYOR.
Yüksek gelirli bir ekonomiye sahip gelişmekte olan bir ülke olan Romanya, insani gelişme endeksinde 55’inci sırada yer alıyor. Nominal GSYİH değerlerine göre dünyanın en büyük 39’uncu ekonomisine sahip olan ülke, 2000’lerin başlarında hızlı bir ekonomik büyüme yaşamış ve ekonomisini büyük ölçüde hizmet sektörüne dayalı hâle getirmiştir. Küresel markalarıyla makine ve elektrik enerjisi üretiminde söz sahibi olmayı hedefleyen ülke, halen önemli ekonomik ve sosyal sorunlarla mücadele etse de AB içerisinde ekonomisini en hızlı büyüten ülkelerden biri olarak gösterilmektedir.
OSMANLI EGEMENLİĞİNDE ÜÇ YÜZYIL GEÇİRDİ
Romanya topraklarında yapılan arkeolojik araştırmalar, bu • 50 coğrafyadaki insan varlığını 42 bin yıl öncesine kadar götürmektedir ki bu, kıtada bugüne kadar ulaşılabilen en eski tarihtir. İlk yerleşimler ve topluluk faaliyetleri ise MÖ 6.000’li yıllara kadar gitmektedir. MÖ ilk bin yılda bölgede İskitler, Yunanlar ve Keltler yaşamış, MÖ 1’inci yüzyılda kurulan Daçya Krallığı ile Roma İmparatorluğu arasındaki uzun mücadelelerin ardından Roma İmparatorluğu hâkimiyeti ele geçirerek bölgeyi Daçya Eyaleti’ne dönüştürmüştür. Bu süreçte oluşan yeni etnik yapıya da “Roman” denilmiştir. Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından bölgede Hunlar, Gotlar, Slavlar, Avarlar, Peçenekler, Kumanlar ve Moğol-Tatarlar hüküm sürmüştür. 14’üncü yüzyıl ortalarında kurulan Eflak ve Boğdan voyvodalıkları ise Osmanlı öncesi dönemdeki son yönetimlerdir. 15’inci yüzyılın başından itibaren Osmanlı egemenliğine giren Romanya, Osmanlı İmparatorluğu içerisindeki diğer ülke ve bölgelerden farklı olarak hiçbir zaman tam anlamıyla Osmanlılaşmamıştır. Osmanlı döneminde tampon bölge olan Romanya topraklarında, hatta önemli şehirler olan Bükreş ve Yaş’ta dahi Osmanlı vatandaşlarının sayısı her zaman daha azınlıktaydı. Bu şehirler hiçbir zaman Sofya, Belgrad, Selanik veya Üsküp gibi Osmanlı karakteri kazanmadı. 18’inci yüzyıla kadar Eflak ve Boğdan’ın voyvodaları Rumenlerin arasından seçilirken, 18’inci yüzyılda Fenerli Rumlar arasından seçilmeye başlandı ve bu durum 1826 yılında Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasına kadar devam etti. Osmanlılar 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşını kaybedince 1821 yılında Rusya ile Bükreş Antlaşmasını imzalayarak Besarabya’yı Rusya’ya bırakmak zorunda kaldılar. Besarabya, Boğdan’ın Prut nehrinin doğusunda kalan kısmıydı. Bu anlaşma Boğdan’ı ikiye bölmüş oldu. 93 Harbi’nde Osmanlıların Ruslar karşısında aldıkları yenilgiden sonra 1878 yılında yapılan Berlin Antlaşması’yla Eflak ve Boğdan Osmanlı Devleti’nden bağımsızlıklarını kazanarak Romanya adı altında birleştiler. Ancak Rusya 1821 yılında ele geçirdiği Besarabya’yı geri vermedi. Bu bölge daha sonra SSCB’nin Moldova Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti haline gelecekti. 1881 yılında Romanya Krallığı ilan edilirken, Alman Hohenzollern Hanedanından Prens Karl Eitel Friedrich Zephyrinus Ludwig, Romanya Kralı olarak I. Carol adını aldı. Romanya Birinci Dünya Savaşına İtilaf Devletleri’nin yanında (Osmanlılara karşı) katılarak savaştan kârlı çıktı ve AvusturyaMacaristan’dan Erdel bölgesini aldı. 1944 yılında Kızıl Ordu’nun Romanya’yı işgalinin ardından 1947’de komünist Romanya Sosyalist Cumhuriyeti ilan edildi. 1967 yılında ise Nikolay Çavuşesku iktidarı ele geçirdi ve Romanya’nın devlet başkanı oldu. 1989 yılına kadar süren bu dönemin ardından Romanya hızla demokratikleşmeye başladı ve 2004 yılında NATO’ya, 1 Ocak 2007 tarihinde de Avrupa Birliği’ne katıldı.
DEMOKRATİKLEŞME HIZLI BÜYÜMEYİ DE BERABERİNDE GETİRDİ
2025’te Romanya’nın GSYİH’sinin 400 milyar doları aşması ve kişi başına düşen GSYİH’nin ise 21 bin doların üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor. 1989’dan sonra ülke, kısmen eski bir sanayi tabanı ve yapısal reform eksikliğinin önderliğinde 10 yıllık bir ekonomik istikrarsızlık ve gerileme yaşadı. Ancak 2000’den itibaren Romanya ekonomisi yüksek büyüme, düşük işsizlik ve düşen enflasyonla nitelenen göreli bir istikrara kavuştu. 2006 yılında Romanya İstatistik Ofisi’ne göre gerçek GSYİH büyüme yüzde 7,7 ile Avrupa’daki en yüksek oranlardan biriydi. Ancak ertesi yıl başlayan küresel kriz, ülke ekonomisinde derin yaralar açtı. Bununla birlikte 2010’dan itibaren yeniden toparlanan Romanya ekonomisi, o tarihten bugüne AB içerisinde ekonomisini en hızlı büyüten ülkelerden biri olmayı da sürdürüyor. Polonya’nın ardından Orta ve Doğu Avrupa’nın ikinci büyük pazarı konumundaki Romanya, son yıllarda Avrupa’nın en cazip pazarlarından biri hâline gelmiştir. Bu güçlü ekonomik büyümeye rağmen ülke, eğitim, refah seviyesi ve nitelikli iş gücü gibi hususlarda kıtanın en düşük seviyelerinin görüldüğü, yoksulluk oranının da en yüksek olduğu ülkelerden biri olmaya da devam etmektedir.
SANAYİ ÜRETİMİ VE DIŞ TİCARETİ ARTIYOR
Osmanlı döneminde Romanya torakları, gıda üretimindeki payı nedeniyle çok önemli ve değerliydi. Günümüzde de Romanya tarım sektörü istihdamın yaklaşık üçte birini üstlenen önemli bir sektör görünümünü koruyor. Ancak tarımsal üretimin GSYİH’deki payı yüzde 5’in de altında seyrediyor. Ülkedeki sanayi faaliyetleri ise giderek artan bir öneme sahiptir. Sanayi üretimindeki büyüme, 2010’dan sonra Avrupa’daki en yüksek oranlara ulaşırken, ülke 2020’den sonra sanayi ürünleri ihracatında da önemli bir pay elde etmeye başladı. Halen otomotiv, yazılım, tekstil, endüstriyel makineler, elektrikli ve elektronik ekipman, metalurji ürünleri, hassas kimyasallar ve tarım ürünlerinde rekabetçiliğini koruyan Romanya, Almanya ve İtalya başta olmak üzere çoğunlukla AB Üye Ülkeleri ile ticaretini yoğunlaştırmıştır. Bununla birlikte, ülkenin Karadeniz kıyısındaki gelişmiş liman faaliyetleri ve Tuna Nehri’ne yönelik taşımacılık kapasitesi de ülkenin ticaretini güçlendirmesinde önemli pay sahibidir. Bu kapsamda, Romanya’nın dış ticaret hacmi de giderek büyümektedir. 2024 yılında 100,4 milyar doları ihracat, 136,5 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 237 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşan ülkenin dış ticaret açığı da aratarak devam etmektedir. Ülkenin ihracat yaptığı başlıca ülkeler; Almanya, İtalya ve Fransa’yken, ülkenin ihracatında Türkiye de yüzde 3,6 payla sekizinci sırada yer alıyor. Benzer şekilde ithalatta da Almanya, İtalya ve Macaristan ile yoğun bir ticaret ortaklığı kuran Romanya’nın ithalatında Türkiye yüzde 5,6 payla altıncı sırada bulunuyor.
TÜRKİYE İLE TARİHİ VE KÜLTÜREL DERİN BAĞLARI VAR
Türkiye ile Romanya arasındaki ilişkilerse köklü bir geçmişe dayanıyor. Yüzlerce yıl Osmanlı sınırları içerisinde yer alan Romanya, 1878 yılında bağımsız bir devlete dönüştükten sonra da günümüze kadar önce Osmanlı Devleti ardından da Türkiye Cumhuriyeti ile olan ilişkilerini kesintisiz sürdürmüştür. İki ülke arasındaki ticari ilişkiler de son yıllarda büyük bir ivme kazanmış, Türkiye Romanya’nın en önemli ticari ortaklarından biri hâline gelmiştir. 2024 yılında Romanya’nın Türkiye’den ithalatı 7,7 milyar dolar olurken, Romanya’ya ihraç ettiğimiz başlıca ürünler de mineral yakıtlar ve yağlar, otomotiv ve yan sanayisi, demir çelik ürünleri, ile makine ve aksamları olarak dikkat çekiyordu. Benzer şekilde, Romanya’nın Türkiye’ye ihracatı ise 2024’te 3,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Romanya’nın Türkiye’ye ihracatında öne çıkan ürünler ise otomotiv ve yan sanayisi, demir çelik ürünleri, makine ve aksamları ile elektrikli makine ve cihazlar olarak sıralandı.
MAKİNE TİCARETİNDE ÖNEMLİ BİR PARTNERİZ
Ülkenin ekonomik verileri ve makine özelinde güncel ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Romanya’nın makine ihracatının, 2024’te yüzde 0,6 artarak 11,3 milyar dolar olarak kayda geçtiğini görüyoruz. Romanya’nın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ise ilk sırada 2,5 milyar dolarla Almanya, ikinci sırada 853 milyon dolarla Birleşik Krallık ve üçüncü sırada 803 milyon dolarla İtalya yer alıyor. Türkiye ise 2024’te Romanya’dan gerçekleştirdiği makine ithalatında 585 milyon dolarla 5’inci sırada yer almıştı. Bu dönemde Romanya’nın Türkiye’ye gerçekleştirdiği 3,6 milyar dolarlık toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 16,2 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Romanya’nın toplam ihracatının 100,4 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 11,2 pay aldığını da söyleyelim. Diğer yandan makine ithalatının, 136,5 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 12,9 pay aldığı Romanya’da, 2024’te yüzde 3,6 artışla 17,6 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Romanya’nın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 3,9 milyar dolarla Almanya yer alıyor. Listenin ikinci sırasında bulunan Çin’den 2,3 milyar dolar değerinde makine ithal edilirken, üçüncü sıradaki İtalya’dan 2024’te ithal edilen makinelerin değeri ise 1,9 milyar dolar oldu. Bu dönemde Romanya’nın makine ithalatında 8’inci sırada yer alan Türkiye’den de yüzde 4’lük artışla 742 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Bu veriyle, Romanya'nın toplam 17,6 milyar dolarlık makine ithalatından 2024’te Türkiye’nin aldığı payın yüzde 4,2 oranında gerçekleştiğini; Romanya'nın Türkiye’den yaptığı 7,7 milyar dolarlık toplam ithalat içinde makinenin payının ise yüzde 9,6 olduğunu söyleyebiliriz.
ROMANYA İLE TİCARETTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
1. Romanya nüfusunun büyük çoğunluğunu Rumenler oluştururken, Macarlar, Romanlar, Türk-Tatarlar, Almanlar, Ukraynalı ve Ruslar önemli azınlıklardır. TürkRumen ortak tarihinin yaşayan unsurları konumunda olan Türk ve Tatar azınlıkların büyük çoğunluğu Dobruca Bölgesinde yaşamaktadır. 2. Rumenlerin büyük bir çoğunluğu Ortodoks’tur. Ortodoksluk mezhebinin Paskalya ve bazı dini bayramları Hristiyanlığın diğer mezheplerinden farklı tarihlerde kutlanır. Bu nedenle, yapılacak ziyaretlerde resmi tatil günleri için bu hususun dikkate alınması önem arz etmektedir. Bunun dışında, Romanya’da Protestan, Katolik nüfus ve özellikle Köstence ve çevresinde yoğun olmak üzere Müslümanlar da bulunmaktadır. 3. Romanya’da etnik, dini, tarihsel ve siyasi konularda yorum yapmaktan kaçınılmalı/dikkatli davranılmalıdır. 4. Geleneksel olarak ataerkil bir yapıya sahip olan Rumenler, yaş ve unvan ayrımı gözetebilirler. Hitaplarda erkekler için “Domnul” kadınlar için “Doamna” kullanılır. Ancak ilişkilerdeki samimiyete bağlı olarak hiyerarşinin önemi de azalır. 5. Rumen halkı genellikle yabancılara karşı sıcakkanlıdır. 6. Erkeklerin bir kadın ile ilk tanışmalarında ve daha sonraki selamlaşmalarında el öpmeleri yaygın bir davranıştır. 7. Sık kullanılan bir jest olmamakla birlikte, karşı tarafın uygun görülmeyen bir davranışta bulunması veya bir söz söylemesi halinde işaret parmağı ile yanağın gösterilmesi karşı tarafı uyarma anlamındadır. 8. Rumenler şık giyinmeye çalışırlar. Renkli kıyafetler de tercih edilebilir. Ayakkabıların temizliği çok önemlidir. Genel olarak, iş görüşmeleri ve iş yemeklerinde takım elbise ya da şık yarı-resmi kıyafetler giyilmesi yeterli olacaktır. 9. Dakikliğe prensip olarak önem verilmekle birlikte uygulamada pek dikkat edilmez ve gecikmeler mazur görülebilir. Yine de zamanında gelmek ve ev sahibi ya da ağırlayan tarafsanız zamanından önce orda bulunmak uygun olacaktır. 10. İş toplantılarında ve sosyal ortamlarda kartvizit değişimi yaygındır. Rumenler kartvizitlerinde önce soyadı ardından ilk isim kullanır. Önadın kısaltmaları da yakın çevre tarafından kullanılabilir. 11. İş dünyasında İngilizce yaygın olarak kullanılmakla birlikte, görüşme öncesinde Rumen tarafın İngilizce bilip bilmediğini teyit etmekte fayda vardır. Mümkünse İngilizce Rumence tercümanlar tercih edilmelidir. 12. Toplantı düzenleri resmi olmakla birlikte Rumenler protokol kuralları konusunda aşırı hassas değildir. 13. Karar verme aşamasında genellikle ikili ve yüz yüze görüşmeler tercih edilir. 14. İş ilişkilerinde özgüven önemli bir etken olmakla beraber, üstten bakan, ısrarcı tavırlar olumsuz sonuçlara neden olabilir ve muhatapların ya bürokratik süreçleri dayatmaları ya da ilişkiyi kesmeleriyle sonuçlanabilir. 15. Rumenler kendilerine zaman ayırmaya ve özel hayatlarına önem verirler. Mesai saatleri dışında iş ile ilgili olarak rahatsız edilmekten hoşlanmazlar, hatta hafta sonlarında işle ilgili telefonunuza yanıt vermemeleri çok olasıdır. 16. Yemeklerde çorba/soğuk aperatif tabağı, ara sıcak, ana yemek ve tatlı sırayla servis edilir. Tatlı servisinde “çatal” yerine “çay kaşığı” verilir. 17. Sarma, çorba, salata kelimeleri Romanya’da da aynı anlamda kullanılabilir. Rumen halkı Türk mutfağını da çok sever ve Türk yemekleri hakkında bilgi sahibidirler. 18. Yemek ve içecekler ılık servis edilir. Çorba, kahve gibi ürünlerin Türkiye’de alışılan standartlarda sıcak servis edilmesini sağlamak için ayrıca belirtmeniz gerekir. 19. Saygın restoranlarda en az yüzde 10 bahşiş verilmesi önemlidir. 20. Hediye vermek çok yaygın bir davranıştır. Hediye almaktan ve vermekten genel olarak çok hoşlanırlar. İsim günleri, bayramlar ve doğum günlerinin kutlanması da önemlidir. Ancak tanışma ziyaretlerinde çok pahalı hediyelerden kaçınmak uygun olacaktır. Ziyaret edilecek kişi kadın ise çiçek hediye edilmesi yaygın olup buket içerisinde “tek” sayıda çiçek bulunmasına özen gösterilir; Romanya’da “çift” sayılı buketler cenaze çağrışımında bulunabilir.
Kaynak: Ticaret Bakanlığı, Romanya İş Kültürü Sayfası